EĞİTİM YAZILARI

VERİMLİ ÇALIŞMAYI ENGELLEYEN TUZAKLAR   (Lütfen Bunları Azaltın)

 

• Gözlerinizi yapamadıklarınıza çevirmek,

• Müzik esliğinde çalışmak,

• Zorlanılan derslerin dışlanması,

• Aşırı kaygı (güvensizlik),

• Yatarak (uzanarak ) çalışmak,

• Çalışma anında hayallere dalmak,

• Uzayıp giden telefon konuşmaları yapmak,

• Motivasyon eksikliği, isteksizlik,

• Günlük ayrıntılara boğulmak,

• Çalışmayı tamamlamadan bırakmak,

• Amaçların ve önceliklerin belirlenmemesi,

• Arkadaşlara "hayır!" diyememek,

• Televizyona takılıp kalmak,

• Dersler ve konular hakkında yetersiz bilgi sahibi olmak,

• Düzenli tekrarlar yapmamak,

• Programsız, plansız çalışmak,

• Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak,

• Zamanı denetleyememek,

• Çevrenizin sizden beklentilerinin yüksek olması,

• Sınav bilgi ve tekniklerini yeterince bilmemek,

• Çalışma anında uygun dinlenme aralıkları vermemek,

• Yanlışlardan ders almamak, eksikleri gidermemek.

 

PLANLI ÇALIŞMAYI ENGELLEYEN BAHANELER

• Bu kadar çalışma yeter.

• Yeterli zamanım yok

• Ben yapamam ki

• Benim çalışmaya ihtiyacım yok.

• Simdi çok yorgunum.

• Çok sıkıcı.

• Bu konu çok zor.

• Yarın çalışırım.

• Bu konular hayatta lazım olmaz.

• Bu dersten ağzımla kus tutsam geçemem.

• Çalışırsam “inek” derler.

• Sınıfta herkes zayıf alıyor.

 

ÖĞRENMEYİ YADA ÖĞRENMEMEYİ BELİRLEYEN ÜÇ ÖNEMLİ ETKEN

 

1-Çalışmak + Tekrar

2-Sınamak

3-Dinlemektir.

İnsan karsısında konuşanı, 30 saniye kadar bilinçli olarak dinler sonra 1 veya 2 saniyelik kopukluk, dikkat dağılması olur.

Hiç ara vermeden çalışmaya kalkarsanız, "algılama gücü" bir süre sonra düşmeye baslar. Çok ara vererek çalışmayı devam ettirmeye kalkarsanız, bu kez de "hatırlama eğrisi" hızla düşmeye baslar.

Oysa, çalışmayı kısa süreli dinlenme aralarıyla sürdürmek, hem öğrenilenlerin sindirilmesi hem de zihnin kendini toparlaması açısından son derece yararlıdır.

 

YÜKSEK SESLE OKUYUN!

 

İçinden veya hafif sesle okunun ya da çalışılan şeyler, bütünüyle zihinsel bir izlenim olarak kalır. Kelimeler ve cümleler varlıklarını ve biçimlerini sadece kağıt üzerinde gösterirler. Anlamları gözümüz için de, beynimiz için de aynidir.

Yüksek sesle okuyan veya düşünen kişi, okuduğu şeyden bütünüyle yeni bir izlenim kazanır. Bu görüntüler canlanır. Kelimeler hayal gücü yardımıyla vücut kazanırlar. Cümleler göz, kulak ve beyin için eşit anlamda varlıklar olurlar. Bu yolla görsel nitelik, işitsel niteliklerle pekiştirilmiş olur. Öğrenmekte çok zorluk çektiğiniz parçaları anlamanızı sağlar, kalıcı bir bellek izlenimi yaratır.

 

•Yüksek sesle okuyun!

•Okuduğunuzu belleğinizde yüksek sesle tekrarlayın!

•Okuduğunuzu yazın, özet çıkarın!

•Çevrenizdeki koşullar yüksek sesle okumanıza olanak vermiyorsa, bu durumda elinize bir kalem ve kağıt alarak, okuduğunuzu yazın veya özet çıkarın!

 

ZİHNİMİZİ ÖĞRENMEYE YOĞUNLAŞTIRMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

 

• Dinlerken not tutmalıyız. Öğretmenin anlattıklarının arkasındaki anlamları kavramaya çalışarak ön tahminlerde bulunmalıyız.

 

• Bilgilerin anlamı ne kadar açıksa, zihinde kalma ve hatırlama olasılığı da o kadar yüksektir.

 

• Özellikle ilgi duyulan şeyler daha çok hatırlanır. Belleğimizin bilinçli bir zorlama olmadan, neyi alıp saklayacağını bizim özel ilgimiz belirliyor. Birbirine bağlı, çağrışım yaptıran ve istisna olan şeyleri daha iyi hatırlıyoruz.

 

• O halde, bir şeyi yeniden hatırlamak istiyorsak, her şeyden önce onu doğru biçimde yerine yerleştirmeyi öğrenmeliyiz.

 

• Öğrenme sürecinin başında ve sonunda daha çok şey hatırlarız. Fakat öğrenme sürecinin ortasında, hatırlama konusunda bir düşme, her zaman söz konusudur.

 

• Bir şeyin bellekte kalması, anlamıyla doğru orantılıdır. Zihnimizde tutmak istediğimiz bir şey (ne olursa olsun) eğer anlamlıysa daha kolay ve daha çabuk kavranacaktır. Zihninizde tutmak zorunda olduğunuz ne varsa, bunların hepsine bir anlam kazandırabilirsiniz. Bu anlam verme olayı kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

 

• Çalışma anında zaman zaman çalışmaya ara verip, telefon konuşması yapmak, televizyon açmak, dikkati dağıtıcı etki yapar. En verimli çalışmanın yolu, bu "molaları" uygun zaman aralıklarında gerçekleştirmektir. Bu gibi etkinlikleri, çalışma bitiminde yaparak, kendinizi bir tür ödüllendirebilirsiniz.

 

DERS PROGRAMI NASIL YAPILIR?

 

Ders programınızı üç aşamada hazırlayabilirsiniz.

1.Asama: Her dersten çalışmanız gereken konuları saptayınız.

2.Asama: Çalışmanız gereken dersleri ve konuları, haftanın günlerine bölerek yerleştiriniz.

3.Asama: Okuldan geliş zamanı ile uykuya yatış saati arasında kalan çalışma sürenizi hesaplayınız.

 

Örneğin:17:30-----23:00 vb.

*Bir gün boyunca yemek, dinlenme, okul isleri, varsa hobileriniz ve spor, müzik vb. günlük aktivitelerden arta kalan sürede, yaklaşık 45 dk. ara ile belirlediğiniz konular bitinceye kadar çalışabilirsiniz.

*Matematik ve fen bilimleri daha farklı bir "dinlenme" tarzını gerektirir.

*Bu dersleri çalışırken problemin sonucuna ulaşıncaya kadar, çalışmaya kesinlikle ara verilmemelidir.

 

Ders çalışmada en yüksek verimi elde etmek için, öğrenme seanslarının 45 dakikalık bölümlere ayrılması gerekir. 45 dakika ders çalıştıktan sonra mutlaka, 5 dakika çalıştığınız konuları gözden geçirmelisiniz. Her çalışma seansından sonra da 10 dakikalık bir dinlenme arası vermek doğru olur; 10 dakikalık dinlenme aralığında beden gevşer, zihin öğrendiklerini sağlamlaştırır.

*Gece 2´ye kadar ders çalıştım, sabah da saat 5´te kalktım! sınavım yine de istediğim gibi gitmedi?!

 

+Bu yakınmayı hep duyarız. Oysa hepimizin bildiği gibi, önemli olan, dersin basında kaç saat geçirdiğimiz değil, zamanı nasıl geçirdiğimizdir! Son geceye sıkıştırılmış bir sınav çalışması için geç vakitlere kadar uykusuz kalmak, sınava hazırlanmak için pek güvenilir bir yol olmasa gerek!

 

*Uyku saatinde iyi uyu, ders saatinde uyuma!

*Öğrendiklerinin kalıcı olabilmesi için iyi not tutmalısın!

 

Not tutma, öğrenmenin en büyük düşmanı olan unutmayı önlemektedir. Öğrendiklerimizi, uykuda daha yavaş; uyanıkken daha hızlı unuturuz. Öğrenme üzerinde en az bozucu etkiyi yapan etkinlik "uyku"dur. Eğer bir şeyi kalıcı olarak öğrenmek istiyorsanız, uyumaya gitmeden önce küçük bir tekrar yapmanızda büyük fayda vardır.

 

*Bir gün çalışmamakla bir şey olmaz!

diyerek kendince geçerli mazeret yaratan bir öğrencinin bu eğilimi, bir sonraki ders çalışma sırasında, ona karsı, olumsuz kullanılmak üzere depo edilir. Hayatinizin denetimi kendi elinizde olmalı! Erteleme; ertelemeyi doğurur. Her gün amacınız doğrultusunda atacağınız küçük bir adim yıl sonunda size istediğiniz başarıyı kazandıracaktır.

 

DİKKAT! İNSAN ÖĞRENDİKLERİNİ ÇABUK UNUTUR.

 

% 100 öğrendiğimiz bir şeyin (ki bu mümkün değil, tam öğrenme yaklaşık % 70 ´dır) 20 dakika içerisinde yarısını, 60 dakika içerisinde % 70 ´Nil, gün sonunda da %80´ni unuturuz. Ama bu unutma hiç bir zaman sıfır düzeyine kadar inmez.

*45 dakikalık çalışma sonunda 5 dakikalık bir tekrar bu bilginin bir gün saklanmasını sağlar.

*Bir gün sonunda yapılan 10 dakikalık tekrar bu bilginin bir hafta saklanmasını sağlar.

*Bir hafta sonunda yapılan 20 dakikalık tekrar da bu bilginin bir ay saklanmasını sağlar.

*Bir ay sonunda yapılan 30 dakikalık tekrar bu bilginin uzun süreli olarak bellekte kalmasını sağlar.

*Tekrarlar, notların gözden geçirilmesi yoluyla gerçekleşebileceği gibi, o konuyla ilgili testlerin çözülmesiyle de yapılabilir.



Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 0  kişi beğendi